1 Yorum 1 Yorum  | 02 Eylül, 2005

Taksiye binip de bir kez olsun şikayetçi olmayan var mıdır! Taksi şoförlüğü, ‘Hiçbir şey yapamazsam taksi şoförlüğü yaparım’ diyecek kadar ciddiyetsiz bir iş midir!

İstanbul gibi bir metropolde taksicilerle yaşadığımız tatsızlıklar mecbur kalınan bir alınyazısı mıdır? Sürekli bindiğiniz durak taksilerinden bile azar işitip yolda indiriliyorsunuz, sigara içiyor diye uyardığınızda tersleniyorsunuz, kısa mesafe bindiniz diye beş karış suratla cezalandırılıyorsunuz, kokan ve camına tornavida saplanmış, küllükleri çıkarılmış otomobillere mecbur bırakılıyorsunuz. Peki hepsi mi böyle?

Cevap yine taksi şoförlerinden geliyor, ‘Bir elin parmakları kadar azaldık.’ İstanbul’da 2600 taksi durağına bağlı 9 bin taksi çalışıyor. Başıboş gezen taksi sayısı ise yine 9 bin. Geçtiğimiz ay İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş taksicilerle zirve yaptı. Fazla mesai yapıyorlar, sosyal güvenceleri yok ve İstanbul trafiğinde direksiyon sallıyorlar. Tahammülleri nasıl zorlanıyor anlıyoruz ama onların terbiye(sizlik) sınırları da müşterileri zorluyor. Peki müşteriler olarak elimiz kolumuz bağlı mı? Bu böyle gelmiş böyle mi gidecek?

1 Yorum:

Blogger hLL dedi ki...

Efendim ben bunların dışında başka şeylerede şahit oldum. Her zaman aynı noktadan gittiğim adrese misal 5 milyon yazarken bu sefer onun dışında yaklaşık 9 milyon yazdı. Sonradan öğrendiğime göre taksici bir babanın oğlu (arkadaşım) dediğine göre, "bazı taksiciler, arabalarına kurdukları bir sistemle kornaya bastımı, selektör yaktımı vs. de taksimetre otamatik olarak artıyormuş." Eğer bu dediği doğruysa, yazıklar olsun....
Ayrıca yurtdışından gelen misafirlerimi sultanahmetten, taksime 15 milyona götüren taksicilerde, Allah sizi bildiğiniz gibi yapsım diyorum nokta

Pazar, 04 Eylül, 2005

 

Yorum Yaz